Yeni bölümü torrent’e düştü düşecek olan(önce bir ekrana düşsün lan vicdansız!) e4 dizisi Misfits bir “süper kahraman olamama” hikayesi. doğal olarak yeni çocuklar için yeni hikayeler yaratıyorlar zira hiçbirimiz artık taytlı biri tarafından kurtarılmak istemiyoruz. yeni hikayeler yaratıyorlar; çünkü çocuklar sürekli değişiyor. İşte tam da bu yüzden klasik “super hero” konsepti yıllardır tanım olarak zemin kaymasına uğramakta. benim dedemin süper kahramanı ile beni playstation üzerinden bir futbol oyununda yenen 15 yaşındaki bir veletin süper kahramanı çok farklı.
yeni dünya düzeninin(bu nedir lan!?!?) yeni kahramanlarını iyi analiz eden Misfits, günümüzün postmodern, “web 2.0 kafalı” gençlerinin rahatlıkla sevebileceği, oldukça başarılı bir yeni nesil “teenage hero” denemesi ve deneyenler büyük ihtimalle şu an villalarında süper kahraman taytları ile keyif pezevenkliği yakmaktalar. Onları kıskanmıyorum, bunu hak ettiler de; neden olduğunu birkaç birim zaman sonra açıklayacağım. Yapacak daha iyi bir işiniz yoksa ki Adriana Lima bütün bu şan şöhretten sıkılıp sizin yanınızda mütevazi bir hayat sürme kararı alacak kadar beynini yemediyse bu yazının devamını okusanız da bir şey kaybetmeyeceksiniz. Eğer öyleyse zaten beni de çağırın, beni daha fazla yormayın. hani jack gözleri bir yavru köpeğin gözleri olmuş bir halde, tüm sefilliği ile "we have to go back kate" diyordu ya...hani nice dağlar kahrından yıkılıyordu...lan işte ben de diyorum ki adaya gidelim Adriana adaya! We have to go back Adriana, hangi adaya döndüğümüz inan ki mesele değil...
Misfits, "teenage hero" konseptini başarıyla işlediği gibi yeni dönem süper kahramanını da olması gerektiği gibi ele alıyor. Tek tip, daima iyilik peşinde koşan safi iyi yerine herkes kadar kötü olabilme potansiyeli taşıyan; her zaman günü kurtaramayıp zaman zaman da çuvallayan yeni dönem kahramanlarına uygun karakterler yaratılmış. Ayrıca bunu destekleyecek unsurlar da yerli yerinde ve tam ayarında kullanılıyor. Kahramanların yetişkin olmaması, bir de bunun üstüne kamu hizmeti cezası olan suçlulardan oluşması kahramanlık konseptini ironik bir şekilde ele almakta. Karakterlerimiz içerisindeki en büyük ruh hastası, en büyük pislik Nathan’ın da dediği gibi:
“You lot, superheroes? In what kind of fucked-up world would that be allowed to happen?”
Gerçekten de eski zamanlara ait bir dünyada buna izin verilmezdi. Ancak bizimki gibi boktan, sefil ama bir o kadar da harika bir dünyada onlar gibi şabalakların kahraman olmasına izin verilir!
çok konuşup karakter israfı yapmadan evvel başına böyle bir şey gelen, bir anda süper güçlerle donatılan bu sefil gençlerimize bir göz atalım isterseniz.
Simon
Toplum tarafından dışlanan, sosyalleşmek konusunda sıkıntı çeken ve insanların ona yaptığı muamele yüzünden birinin evini yakan içine kapanık, utangaç bir tip Simon. Youtube’da nick ile tanınır en fazla, yoksa kendisini içmeye bile çağırmazlar gerçek hayatta. Fırtına sonrası sahip olduğu özel güç olan görünmezlik de simon’un güzel bir özeti. Özellikle nathan tarafından kafaya alınan bu sevgi açı sosyopat ilerde başka başka şeylere evriliyor… Orasını söylersem zaten tehdit telefonları alır, köşelerde sıkıştırılırım. İzleyip görün, dediğim gibi marion cotillard oscar’ını da almışken sinemayı bırakıp fransa’ya yerleşmeye karar verir de orada güzel bir ev bulamayıp gelip sizin apartmana yerleşirse izlemeye de bilirsiniz. Yoksa kaybedeceğiniz bir şey yok.
Kelly
Konuşması, tipi ile tam bir kavgacı İngiliz apaçisi olan, ölümüne chav görünüşlü Kelly agresifliği yüzünden kavga çıkarıp kamu servisi cezası alıyor. Önceleri insanların kendisi hakkında neler düşündüğünü anlayamadığı için acılar çekip, erkek arkadaşı tarafından kullanılan kelly buna uygun bir şekilde “düşünce okuma gücü” kazanıyor. İnsanlarla arası iyi değil, isabet o ki tam bir hayvan olan Nathan’a sevgisi ise sonsuz.
Curtis
Geleceği olan bir atletken kokain satmak suçundan ceza alan ve bu yüzden kariyeri biten, kaybedenler kulübüne jet gibi bir giriş yapan Curtis pişmanlığından olacak “zamanı manipüle etme gücü” kazanıyor. Grubun cool atletinin alisha ile seviyeli bir ilişkisi var. Alisha’nın gücü yüzünden arada muhakkak ki belli bir mesafe bırakmak gerekiyor zaten.
Alisha
Masum gençlerin aklını başından alan bir seks mıknatısı olması yüzünden adı birleşik krallık ve amerika’da sürtüğe çıkmış bu tatlı hanımefendinin tek korkusu bir gün erkekler tarafından cazip bulunmamaktır. İşte bu yüzden de fırtına sonrasında kazandığı süper güç “kendisine dokunanı bir seks makinesine, onunla birlikte olmak isteyen bir süper sapığa” çevirmesi. Bu güç ile Curtis’i de iğfal etmişliği var kendisinin. Bu gücüne yandığım karakterin suçu ise alkollü araba kullanmak.
Nathan
Tanımlanması imkansız, tüm zamanların en über, süper kahramanı olan nathan’ı tanıtmadan geçiyor, onu her daim en pislik en aşağılık halleri ile hatırlayacağımızı belirtmek istiyorum.
bu da üçüncü sezon ve nathan hakkında meraklananlara:
0 yorum:
Yorum Gönder